24 Ağustos 2010 Salı

Denizde "Keyif"li Gunler.. Part 2

Avsa'dan ciktigimizda sabah saatlerimiz 6yi gosteriyordu yine.. Yolumuz yine uzun oldugundan erkenciydik. Gecilecek bir Canakkale Bogaz'i ve sonunda hasretle ulasilacak bir Bozcaada vardi.. Yolun cogunda yelken acamayacagimizi biliyorduk, nitekim bogaz gecislerinde yaris zamanlari haricinde yelkenle gitmek yasak, ama bari Avsa-Bogaz girisi arasinda ruzgar olsaydi da o Bogaz gecerkenki patir patir motor sesi sabahtan bizimle olmasaydi.. 

Neyse, her seye ragmen yine keyfimiz yerindeydi. Teknedeki gorev dagilimimiz soyleydi, cogunlukla Dursun (otopilotumuz), gerektiginde Babam dumende, ben elimde Garmin Navigasyon babama nerden gitmemiz gerektigini, kac derece sancak kac derece iskele yapmasi gerektigini soylemekte, Annem genellikle mutfak islerinden sorumlu, babamin ortaginin kizi Rana da cani ne isterse bolumundeydi.. Zaten yelken daha hala acamadigimiz icin cok da is yoktu. 

Sonunda Marmara Denizini kat edip Canakkale Bogazina varabildik. Hem kocaman kocaman yuk gemilerine, feribot ve motorlara hem de bogazdaki birsuru sigliga dikkat ederek bogazi da gectik. Bogazi gecerken bu sefer uyanik (tekneyi kisin getirirkenki havanin sahaneliginden pek ayik degildim onceki seferde) oldugumdan etrafa da bakinma sansim oldu. Canakkalenin gecilmezligi ile ilgili birkac heykel/anit, yazi ve bayrak ile karsilikli 2 kale disinda cok da enteresan birsey yoktu. Butun Turkiye'de oldugu gibi anlamsiz, butun sehirden uzak ama yesillikler icinde denize nazir, bogazin farkli yerlerinde ve iki yakasinda da yaklasik 15 tane villa da vardi. Ben bunu da mesela hic anlayamamisimdir. Tamam yesillikler icerisindesin, deniz manzaran var, buyuk ihtimalle luks bir evde de oturuyorsun ama sehir kac bin kilometre otende?? Sosyallesmek icin bitek sitedekilerle mi takilicaksin? Hadi sen kendini hallettin cocugun varsa, arkadaslariyla bulusmak istese her seferinde soforluk mu yapicaksin?? 

Ve Ege...
Her neyse, konuyu saptirmayayim.. Bogazi gectik ve sonunda sevgili(m) Ege'ye vardik. Gercekten inanilmaz birsey, o bogaz bitip Ege'ye baglandigimiz anda mi degisir denizin rengi, berrakligi, hatta kokusu bile?? Bir anda o koyu gri-yesil deniz masmaviye dondu, metrelerce dibi gorunmeye basladi, piril piril bir gunesin altinda bir de guzel ruzgar cikti ve yelkenlerimizi actik sonunda, ve Bozcaada'ya dogru ilerlemeye devam ettik..

Ben artik zaten mutluluktan ve zevten dort kose olmus durumdaydim. O anda anladim ki annemler de olsa herhangi baska birisi de olsa o teknede fark etmezdi, kimseden sikilmaz bikmaz bunalamazdim Ege'de oldugum surece.. 

Aksamuzeri 6-7 civarlarinda Bozcaada limanina girdik ve hayatimizda ilk defa demir atarak limana baglandik. Ilk defa olmasina ragmen babamla cok uyumlu bir takim calismasi gosterek (ben demirde o dumende) cabucak baglandik ve kisa da olsa Bozcaada maceramiz basladi.. O da birdahaki sefere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder